Sevgi Boylum Alakasız Yazım

"Sandık"larımız,"sanrı"larımız, kendimizi "kandırma"larımız ya da ..... tüm bunların aksine "kandırılma"larımız.

Şimdi malumunuz gibi başlasam ya "kandırıldık efendim, ben ve tebaam oyuna geldikdsaahsahhdha", neyse aklıma bu geldi hiç silmedim o yüzden.

İnsanların bize gelişlerine, yaklaşımlarına göre şekillenmiyor muyuz? Davranışlarımızı ona göre biçimlendiriyoruz. Söylemlerimizi ona göre döküyoruz. O bize nasıl gelirse onu yansıtıyoruz. Bazen de hakettiğini düşünüp, duyguların  binbir rengini onunla paylaşıyoruz. Ya da kesin ben bir yerde ucunu kaçırıyorum. 😌

Sevgi, nefret, kin vb... hisler okuduğum araştırmalara göre doğduktan sonra yaşadıklarımızla şekilleniyormuş. Eee tamam, olabilir. Sonuçta yaşama karıştıkça onları hissediyor ve tanımlıyoruz kendimizde. Peki ya, hayatında hiç sevgi görmediğini ve hissetmediğini söyleyen birisi sana geldiğinde ne yaparsın? Zamanla gerçekten bunu hissedip yansıtmaya, onunla duyguyu paylaşmaya, kapılarını açtığında onun da bunu almasını ve sana ayna olmasını beklemez misin? Tabii, şimdi şey diyenler de çıkabilir. "bunu sen cidden hissediyorsan niye karşılığını bekliyorsun blablabla.." ulan ben de taş değilim ya, gayet insani şekilde sevilmeyi ve ilgiyi beklerim. Hayatta kurduğun her yakın ilişki emeğe dayalı. Emeksiz yemek olmuyordu ya hani.

Kendi gelişimini tamamlamamış olabilirsin eyvallah, ama her zaman bunda çevre faktörü kabahatli değil ya. Sana yardımcı olmak isteyen, senin içindeki saf insan sevgisine ve güce inanmış birinin tedavisine de karşılık verirsin -eğer istersen-. Heee kolayına gelen uğraşmamak, başına gelen veya gelmeyen her şeyi çevresine yıkmak kolay geliyor tedaviye cevapsız kalıyorsa işte orada çarelerin bitecektir.💔

Hayatın akışında gelişenlere kendini bırakmazsan, sana gelen güzel hislere -garezin yoksa tabii- güzelliklerle yanıt verirsen bazı şeyleri öğrenmek çok basit. En azından kısacık yaşamımızda en küçük noktasını yakalayabiliyor oluruz. Tadını çıkarabiliriz. Seçtiğimiz insanları sevmek, onlar tarafından sevilmek ve bu dengeyi kurmak bizi ayakta tutmuyor mu zaten.

Bilmiyorum, ben buna inanıyorum. Belki hayattaki arayışımız hep bu olacak, yüzde yüz yakalayamayacağız ama karşımıza çıktığında da kendimizi kapatmamız gerektiğini biliyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar