'BUDAPEŞTE' VE 'ÇOCUKLUK'

-BUDAPEŞTE VE ÇOCUKLUK-

Uzunca bir aradan sonra herkese merhaba.
 2015 Oscar Ödülleri'ne adaylıkları da olan bu filmleri izleyin ki sizin ödülünüzün sahibi kim olur benimle de yorumlarınızda paylaşın. :)
Hazırlayın çayınızı,kahvenizi işte başlıyoruz.
-The Grand Budapest Hotel (Büyük Budapeşte Oteli)
   
Bana göre,bir filmi seyirciye en iyi şekilde özetleyen,içeriği hakkında seyirciye az çok fikir veren,merak uyandıran etkenlerin başında tanıtım afişi büyük yer kaplıyor. "Büyük Budapeşte Oteli"nde de bende merak uyandıran,çekici gelen masalsı manzaraya sahip olan afişi oldu. 
 
 Tabii sonrasında da yönetmeni ve -en klişe tabiri ile- dev oyuncu kadrosu oldu.:) 
Wes Anderson'ın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği filmin konusu ise kısaca;
1932 yılında Alp Dağlarında Avrupa'nın hayali Zubrowka şehrinde bulunan Büyük Budapeşte Oteli'nin ihtişamlı dönemine tanık oluyoruz. Bir zaman sonra ise otel adeta bir harabeye dönüşmüş, ziyaretçileri de oldukça azalmıştır. İşte bu zamanda otele bir yazar gelir ve otel sahibi Zero Mustafa -ki otelin şatafatlı döneminde karşılama görevlisi olarak çalışıyordu.- ile bir akşam yemeğinde onun hikayesini dinlemeye koyulur.
Otelin ünlü odacısı, işini büyük profesyonellikle yürüten Gustave H, işe yeni başlayan genç Zero Mustafa ile aralarında kısa sürede yakın bir arkadaşlık oluşur. İkili birbirlerinin sırdaşı olurken yaşadıkları şehir de büyük bir savaşa doğru sürüklenmektedir. Bu esnada Gustave'ın yaşlı sevgilisi Madame D. esrarengiz bir şekilde hayata veda eder, ikili Madame Desgoffe'ye veda etmek için yola çıkar. Madame D.'nin şatosuna vardıklarında ise miras bölüşümüne denk gelirler. Gustave'a da miras olarak paha biçilmez bir Rönesans tablosu bırakmıştır ve bu nedenle de aile içerisinde büyük bir karmaşa ortaya çıkar. Belalarla dolu bir maceraya başlayan Gustave ve Zero, gerçeklerin peşinde koşarken dışarıda da bir devir değişmektedir.
Wes Anderson'ın bir önceki Moonrise Kingdom filminde de yarattığı hayali,masalsı ve hareketli çizgisini bu filmde de devam ettiriyor. Oyuncuları Ralph Fiennes, Tom Wilkinson, Jude Law, Edward Norton ve Tilda Swinton ile de zirve yapıyor. 
Film aynı zamanda 2015 Akademi Ödülleri'ne başta 'En İyi Film ve Yönetmen' olmak üzere 9 dalda aday. 
Defalarca izleme isteği uyandıracak bu arşivlik filmi keyifle izlemenizi öneririm. İyi seyirler, keyfini çıkarın.:)
  
-Boyhood (Çocukluk)
 

Sıradaki film önerim ise,yönetmenliğini ve senaristliğini Richard Linklater'ın yaptığı, 12 yıllık bir süre zarfının belirli zaman aralıklarında çekimlerini tamamladığı "Boyhood (Çocukluk)".
boyhood3Ellar Coltrane’in canlandırdığı Mason adlı bir çocuğun 6 yaşından itibaren üniversiteye girmesine kadar olan süreçteki büyümesine tanıklık ediyoruz. Boşanmış ebeveynleri ve kız kardeşi Samantha ile yaşadıklarına da odaklanıyoruz. Mason’ın çocukluktan ergenliğe geçişteki 12 yıllık serüvenine eşlik ediyoruz.

Bakıldığında alışagelmiş bir olay örgüsü,bir hikaye olmadığı için sıkıcı görünebilir. Fakat biyografi severler için ideal bir film. Kahramanımızın her bir anına,duygusuna ortak oluyoruz. Filmin içine seyirciyi de yerleştiren bir,seyirciyi yormayan-bunaltmayan,özellikle naif karelere ve diyaloglara sahip izlenesi bir yapıt. Aslında seyirciye belli etmeden, büyümenin, değişen ve kaçan anların benzersizliğini,AN'ların önemli yaşanması gerekliliğini anımsatıyor. 
2015 Akademi Ödülleri'nde de 'The Grand Budapest Hotel (Büyük Budapeşte Oteli)' ile 'En İyi Film ve Yönetmen' kategorilerinde yarışacak olan Boyhood 1 kere de olsa izlenmesini önereceğim bir film. İyi seyirler, keyfini çıkarın.:)  
-Aday olan izlediğim diğer filmleri de yazmaya devam edeceğim ve sizlerle de paylaşacağım.-

Yorumlar

Popüler Yayınlar